Yılmaz’ means ‘dauntless’. ‘Argüden’ means ‘honorable’, ‘guide for integrity’ and is pronounced as ‘argue then’, as in the phrase “if you don’t agree, argue then.”
  • Beni Takip Edin
  • Follow Me
Stratejist, Yönetim Kurullarının DoktoruGüven, gelişmenin temelidir Strategist, Governance Guru

Özelleştirme

1988 yılında Adnan Kahveci’nin daveti ile Türkiye’ye dönerek 1990 yılına kadar Özelleştirme Programı’nın sorumluluğunu yürüttü. İMKB’nin gelişmesini sağlayan ilk halka arzlar, yabancı sermayenin özelleştirme programına yatırım yapması (USAŞ, Set Çimento gibi), yerli sermayenin özelleştirmeden aldığı şirketlerle atılım yapması (Kahramanmaraş SEK’ten MADO’nun doğuşu gibi) ve ülkemizde yatırım bankacılığının gelişmesi, Özelleştirme programının sorumluluğunu yürüttüğü dönemde gerçekleşmiştir.

Henüz ülkede Rekabet Kanunu olmamasına rağmen, tüketicilerin korunması adına Çimento Özelleştirme Sözleşmeleri ile ilk Rekabet Hukuku uygulamaları hayata geçirildi.

Dündar Aytar, Özelleştirmenin Hikayesi kitabından alıntı, 1995

Bu tarihlerde meydana gelen enteresan gelişmelerden birisi de Cengiz Israfil’in TKKOIB’deki başkan yardımcılığı görevinden istifa etmesiydi. Petkim için yapılan kontrat müzakerelerinde Bülent Bey’in yanında sessiz sedasız oturmuş, tartışmalara iştirak etmemiş, buna karşılık TKKOIB’ye yeni intisap eden Yılmaz Argüden ön plana çıkmıştı. Dr. Yılmaz Argüden TKKOIB’ye direkt Dünya Bankası’ndan geliyordu. Daha önce RAND Corporation’da doktora yapmış ve aynı zamanda çalışmıştı. RAND Corporation Amerika’da kurulu önemli araştırma müesseselerinden biridir. Bu müessesede çalışmak için hakikaten iyi olmak gerekir. Dünya Bankası’nın standartlarının da yüksek olduğu bilindiğinden Yılmaz Argüden’le tanışmadan önce dahi çok kapasiteli ve iyi yetişmiş bir kişi olduğuna inanıyorduk. Hakikaten Yılmaz Bey çok çalışkan, hızlı düşünen, güven veren ve sözünü tutan bir kişiliğe sahiptir. Onun TKKOIB’ye katılmasıyla başkanlık büyük bir güç kazanmış, 1990 yılı ortalarında istifasıyla da yeri doldurulmayacak bir kayba uğramıştır.

Toplantının bundan sonrası tam bir pantomimdi. Taşkınlık belirtileri, kızgınlık ve bezginlik emareleri, iş burada bitti diyerek evraklarını toplayanlar, her kafadan çıkan sesler. Yılmaz Argüden bir teklif yaptı. Söke’nin tümünü almak için 5 milyon dolar ilave ödeme gerekiyordu. SCF’nin Afyon’un yarısına biçtiği fiyat 7,5 milyon dolardı. Bunlar göz önüne alınınca SCF’nin ödemesi gereken tutar 102,5 milyon dolar tutuyordu. 102,5 milyon dolarla 110 milyon doların arası 105 milyon dolar olarak hesaplanır, TKKOIB de SCF’yi fazla zorlamamak için bu yıl 90 milyon dolar, bir yıl sonra da 15 milyon dolar almayı kabul edebilirdi. Bu miktara önümüzdeki yıllarda SCF tarafından tesislere yapılacak yatırım harcamaları ilave edilecekti.

Bu ara teklif üzerine Marc tekrar telefon etmek için izin istedi. Yapılan telefon konuşmasından sonra yüzü gülerek masaya oturdu ve teklifimizi kabul ettiğini söyledi. Bu şekilde önemli bir özelleştirme projesi son bulmuş oluyordu. Bülent ve Yılmaz Beyler fiyatı iyi bir seviyeye yükselterek satışı başarılı bir biçimde gerçekleştiriyorlardı.

Sümerbank ve Petkim Yönetim Kurullarında

Makaleler

Devletin Rolü ve Kamu Reformu

Devletin rolü sadece ülkemizde değil, bütün dünyada tartışılıyor. Bu tartışma kamu otoritesinin en azından yedi sorumluluk alanında etkin görev yapması gereğini ortaya koyuyor: Hukukun üstünlüğünün geçerli kılınması, Piyasa ekonomisinin her hangi bir oyuncuya çıkar sağlayıcı şekilde bozulmasına neden olacak müdahalelerden kaçınılması ve makroekonomik istikrarın korunması, Temel altyapı ve eğitim, sağlık ve sosyal güvenlik programlarına yatırım [...]

Düzenleyici ve Denetleyici Üst Kurullar

Dünyada değişen ekonomik, sosyal ve siyasi şartlar karşısında devletin rolü sorgulanıyor.  Demokrasi ve liberal piyasa ekonomisi sistemlerinin yaygın kabul görmesi,  kamu hizmetlerinin yürütülmesinde yetki ve sorumluluk alanlarının daha net bir biçimde tespitini zorunlu kılıyor.  Özellikle, devletin ekonomiye müdahalesinin şartları ve etkinliği, ülkelerin adil bir rekabet ortamına kavuşmalarında, refah düzey ve dağılımında belirleyici bir rol oynuyor. [...]

Kamu Yönetiminde Karar Kalitesi

İnsanoğlu, özlemlerini gerçekleştirebilmek, yaşam ile ilgili risklerini yönetebilmek üzere topluluklar halinde yaşamaya başladığından bu yana ortaklaşa karar alma ve uygulamada, çıkarlarını dile getirmede, yükümlülüklerini karşılamada ve çatışma noktalarının çözümünde etkin çalışan mekanizmalar, süreçler ve kurumlar kurmaya çalışıyor. Dünyadaki ülkelere bakıldığında kamu sektörünün ekonominin en az %30’unu oluşturmakta olduğunu görülüyor. Geri kalanının üzerinde de düzenleyici rolü […]

Üst Kurullar ve Rekabet Özgürlüğü

Gerçekten ülkemizin gelişmesi için çok önemli bir kurum olduğunu düşündüğüm Rekabet Kurumu’nu ve kavram olarak da çok önemli bir kavram olan rekabet kavramını incelemekten ve bu konuda bir konuşma yapmaktan ben de büyük keyif duyacağım.

“Mükemmel akademik geçmişi, özel sektör ve de kamu sektöründeki geniş deneyimiyle, Türk ekonomisinin rekabet gücünü artırma çalışmalarımız için paha biçilemeyecek bir katkı sağlayacaktır.”
Adnan Kahveci’nin Dünya Bankası Başkanı Barber Conable’a yazdığı mektup, 1988

Birlikten kuvvet doğarTürk Atasözü