Yılmaz’ means ‘dauntless’. ‘Argüden’ means ‘honorable’, ‘guide for integrity’ and is pronounced as ‘argue then’, as in the phrase “if you don’t agree, argue then.”
  • Beni Takip Edin
  • Follow Me
Stratejist, Yönetim Kurullarının DoktoruDüşünce, eylemin temelidir Strategist, Governance Guru

Dünya Bankası

1985-88 arasında Dünya Bankası Krediler Bölümü’nde Kısım Amiri olarak Avrupa, Ortadoğu, Afrika ve Orta Amerika bölgelerinde 20 değişik ülkeye verilen yüzlerce kredinin sözleşme ve yönetim sürecinde Banka adına imza yetkisiyle çalıştı.

Afrika ülkeleri için uluslararası bağışların ortak standartlara getirilmesi konusundaki çalışma grubunda Dünya Bankası’nı temsil etti. Bankanın Bilgi Teknolojileri yenileme projesi koordinasyonunda görev aldı.

Ardından, Adnan Kahveci’nin Dünya Bankası Başkanı Barber Conable’a yazdığı mektup ile Dünya Bankası’ndan izinli olarak Türkiye’ye gelerek Özelleştirme Programı’nın sorumluluğunu üstlendi.

“Mükemmel akademik geçmişi, özel sektör ve de kamu sektöründeki geniş deneyimiyle, Türk ekonomisinin rekabet gücünü artırma çalışmalarımız için paha biçilemeyecek bir katkı sağlayacaktır.”
Adnan Kahveci’nin Dünya Bankası Başkanı Barber Conable’a yazdığı mektup, 1988

Sen sana ne sanırsan, Ayruğa da (ötekine de) onu san;
Dört kitabın manası, Budur eğer var ise

Yunus Emre